İşin şakası yok: Darbenin her türlüsü suçtur
İnsanın aklı-havsalası almıyor: Genelkurmay Harekât Başkanlığı için 'Kurmay Kıdemli Albay' unvanlı bir subay tarafından hazırlanmış 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' adlı raporda Ak Parti ve Fethullah Gülen cemaatine yönelik bir dizi eylem öngörülüyor... Bir Ergenekon tutuklusunun ofisinde ele geçen plan akıl dondurucu ayrıntılarla dolu.
İşte size planın başlıkları: Ak Parti içindeki ajanlar harekete geçirilip partide bölünme yaşanıyormuş hissi verilecek... 'Işık evleri'nde silâh ve mühimmat bulunması sağlanarak Cemaate karşı 'silâhlı terör örgütü' davası açılacak... Bazı hedef kişiler hakkında medyada 'kara propaganda' yapılacak... Ermenistan ve Yunanistan ile ilgili haberler tepki uyandıracak biçimde kullanılarak milliyetçi partilerin tabanı genişletilecek... Ergenekon sanığı subaylar hakkında 'masum oldukları, irticayla etkin mücadele ettikleri için üzerlerine iftira atıldığı' şeklinde haberler yayınlatılacak...
Hadi bakalım, çıkabilirseniz çıkın bu işin içinden...
Genelkurmay Başkanlığı, dün, 'konunun bütün yönleriyle incelenmesi' amacıyla bir soruşturma açıldığını duyurdu.
Şu aşamada söylenebilecek olan şudur: Genelkurmay Başkanlığı dün başlattığı soruşturmanın sonucunu hiç vakit kaybetmeden, mümkünse bugün, kamuoyuyla paylaşmalıdır. Konunun üzerinden geçecek her yeni gün hem Türkiye'nin hem de Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin (TSK) imajının biraz daha zedelenmesine yol açacaktır...
Haberi veren gazete üzerinde unvan ve ismin açıkça görüldüğü belgesini de yayımladı. İmza şu sırada faal görevde olan bir subaya ait. Genelkurmay Başkanı dün sabah Taraf gazetesini görür görmez imza sahibi subayı çağırtıp yapılan (veya yapılmayan) çalışmayla ilgili kesin bilgiyi almış olmalıdır. Tabii daha önce böyle bir planın hazırlandığından kendisi bizzat haberdar değil idiyse...
Bakın, bu son cümleyi yazmam bile 'imaj zedelenmesi' sürecinin başladığına işaret ediyor. Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde böyle bir çalışmanın Başkan'dan habersiz yapılmış olması bir 'cunta' faaliyetini akla getirir. Böyle bir çalışmanın Genelkurmay Başkanının ilgisi ve bilgisi dahilinde yapılmış olması ise elbette düşünülemez; aksi halde, bu, ciddi bir görev suçu olur...
Daha önce ortalığa saçılan kritik belgeler hep eski günlere aitti; yakın dönemlerle ilgili iddiaların bir bölümü ise 'Ergenekon' davası içerisinde yargı konusu... Bu son belge doğruysa, şimdi ilk kez, görevi başında bir TSK mensubunun mevcut siyasi iktidara karşı kapsamlı bir eylem planı hazırladığı görülüyor. Suçun ciddiliği meydanda.
Bugüne kadar kamuoyunun bilgisi dahiline girmiş benzer belgeler ilgili kurumlar veya olaylarla doğrulanmıştı.
Eldeki belge de doğruysa ilk elde öğrenilmesi gereken bir tek ayrıntı var: Bu bir cunta faaliyeti midir, yoksa hiyerarşi içerisinde oluşmuş tepeden verilen emirlerle yerine getirilen bir görevin ifası mı? İki durum da kötüdür, hem de ikisi de birbirinden daha kötü...
Genelkurmay Başkanlığından beklenen açıklamanın mümkünse hemen bugün yapılmasını istememin bir sebebi de siyasi iktidarın tavrının o açıklamaya bağlı olmasıdır; o tavrın alınmasının uzaması da ülkenin çok aleyhine. Hiçbir demokratik ülkede, herhangi bir siyasi kadro, kendisine bağlı bir kurumun, iktidardaki varlığına karşı 'psikolojik savaş' yürütme hazırlığı içerisine girmesini sineye çekemez çünkü.
Darbenin ve darbe girişiminin her türlüsü suçtur. Herhalde iktidar da –doğrulanması akabinde- belgeden hareketle demokratik sisteme karşı kalkışma içerisine girenlerle ilgili hukuki süreci derhal başlatacaktır.
Mutlaka başlatmalıdır.
13 Haziran 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder