1. Kur'ân bütün insanlara indirilmiş ilahî kitaptır.
2. Kur'ân'ın, Yahudileri İslâm'a çağırmadığı iddiası İslâm dışı bir iddiadır.
3. Kur'ân'ın Hıristiyanları İslâm'a çağırmadığı iddiası da İslâm dışıdır.
4. İslâm dini evrensel bir dindir. Hiçbir kimse, hiçbir kavim onun davetinin dışında değildir.
5. Allah katında tek hak, geçerli, makbul din İslâm'dır.
6. Hazret-i Peygamberin (salat ve selam olsun ona) daveti ve risaleti kendisine ulaştığı, bildirildiği, tebliğ edildiği halde bunu reddeden, inkâr eden, tekzip eden kimse asla ehl-i necat ve ehl-i cennet değildir.
7. İslâm'dan önceki dinlerin ve kitapların hükmü kalmamıştır.
8. İslâm zaten esas ve usûl bakımından Hz. Adem'den beri (aleyhisselam) var olan bir inanç ve dindir.
9. Hz. Adem'den bu yana Allah'ın sıfatlarında, meleklere ve ahirete imanda, Hesap Günü, Cennet ve Cehennem, insanların yaptıklarından dolayı sorguya ve hesaba çekilecekleri, iman edip iyi işler yapanların Cennete girecekleri, küfr ve inkar edenlerin ve kötü ameller işleyenlerin Cehenneme atılacakları gibi temel inançlarda hiçbir değişiklik olmamıştır.
10. Kur'ân'ın sarahaten, çok açık ve seçik şekilde beyan ettiği üzere Hz. İbrahim Halilullah aleyhisselam Yahudi ve Nasranî değil, hanif ve Müslümandır.
11. Zamanımızda üç İbrahimî din yoktur. Bir tek İbrahimî din vardır, o da İslâm'dır.
12. Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamı, Kur'ân'ı, İslâm'ı, Tevhid inancını inkar edenlerin de ehl-i necat ve ehl-i cennet olduğunu iddia edenler, İslâm dışı bâtıl bir inanç üzerinedir.
13. Yeryüzünde gerçek ve sürekli bir barış ancak İslâm dini ile kabildir.
14. Hiçbir ferdin, kuruluşun, taifenin, cemaatin İslâm'ın usûlünden, temellerinden, esasından tâviz vermeye hakkı ve selahiyeti yoktur.
15. İslâm'ın asıllarından tâviz veren bilcümle ictihadların, fetvaların, görüşlerin hepsi hükümsüzdür, keenlem yekûndur. Çünkü mevrid-i nasta ictihada mesağ yoktur.
16. İslâm dini, Allah katında hak ve makbul din olmak konusunda kesinlikle müşareket (ortaklık) kabul etmez.
17. İlmi, irfanı, iktidarı, imkanı olan Müslümanlar, bütün insanlığı İslâm'a davet etmekle mükelleftir. Bu daveti ve tebliği yapmazlarsa sorumlu olurlar.
18. İnsanları İslâm'a çağırmak, onların akılları, kültürleri, zihniyetleri göz önüne alınarak yapılmalıdır.
19. "Allah katında din İslâm'dır" ayetini inkâr eden, bu ayete aykırı inanç ve görüşlere sahip kimseler dinden çıkmış olurlar.
20. İslâm'ın Tevhid inancı ile Nasraniyetin Teslis inancı birbiriyle bağdaşmaz.
21. Müslümanlar BÜTÜN Peygamberlere iman ederler. Peygamberlerden birini inkar eden İslâm dininin dışına çıkmış olur.
22. Müslümanlar, Allah'ın inzal etmiş olduğu BÜTÜN kutsal kitaplara iman ederler. Kur'ân'dan önce indirilenler tahrif edilmiştir.
23. Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalatü vesselamı Peygamber olarak, Kur'ân'ı ilahî Kitap olarak, İslâm'ı hak din olarak kabul etmeyenler; aksine bu konuda küfre sapan inkarcılar ve yalanlayıcılar dalâlet üzerinedir.
Yeterli din bilgisine ve kültürüne sahip olmayan Müslümanların yukarıdaki konularda mutlaka uyarılması ve aydınlatılması gerekmektedir.
Bu uyarma ve aydınlatma vazifesi gerçek ve icazetli ulemanın boynuna borçtur.
Bendeniz, Elh-i Sünnet itikadına ve fıkhına bağlı bir Müslüman yazar olarak bu yazı ile üzerime düşen vazifeyi yapmaya çalıştım. Asıl vazife ulemaya aittir.
Mehmet Şevki Eygi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder