10 Mayıs 2009 Pazar

Koruculuk: Çözümün değil, sorunun parçası

Mardin'deki büyük katliam üzerine yazmadım. Çünkü bazı konular özel bilgi gerektiriyor. Belli ki 'kız aldın-verdin' kavgası değil bu. 'Cehaletin sonucu' diyenlerin ise kendisi cahil: Tarih iyi eğitimli canilerle doludur.
Vahşete koruculuğun yol açtığını söyleyenlere de katılmıyorum çünkü sistem 20 yıldır var, bu tip bir olaya ilk kez şahit oluyoruz.
Katliamın sebeplerini sadece 'suç' bağlamında değil, 'toplum bilimleri' açısından da araştırmak gerek.
Cuma günü Şanlıurfa'da, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. İbrahim Halil Mutlu ile sohbet ediyorduk. "Olayın içindekiler, mağdur dahi olsa, konuşmaz, gerçeği anlatmaz" dedi.
Haklı. Katliam yapanların ve yapılanların güven duyarak 'açılmalarını' sağlayacak özel araştırmacıların, derinlemesine mülakatlarla meselenin özüne inmesi gerekiyor.
***

Evet, "Bu olayın nedeni koruculuk sistemidir" diyemeyiz ama koruculuğu da ciddi biçimde ele almak gerekiyor.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, dün koruculuğu savundu. (Hiç şaşırmadık!)
Özetle, "Bazı korucular suç işliyor ama koruculuğun PKK ile mücadeledeki katkısı göz ardı edilemez" dedi.
Halbuki, koruculuk, 'çözümün' değil 'sorunun' parçası!
PKK'ya karşı kurumlaştırılan koruculuk, hiçbir şekilde örgütü yok edemediği gibi, tersine, çatışmaların sürmesine katkıda bulunmuştur. Şöyle:
1) Koruculara, kentte yaşayanlara az görünen ama bölge için önemli sayılacak miktarda maaş ödenmekte. Bu paranın kesilmemesi için kimi korucuların dolaplar çevirdiğini baştan beri (1990'lı yıllar) biliyoruz.
2) Kaç kere oldu: Militan kılığına girerek hasımlarını öldürüyor ve suçu PKK'nin üzerine atıyorlar. Hasımları da dağa çıkıyor.
3) Koruculuk, aşiretlere dayanıyor. Yani aşiret sistemi, bizzat devletin ödediği paralarla (da) ayakta tutulmuş oluyor. Tabii bundan en çok korucu başları ve aşiret reisleri nemalanıyor.
4) Koruculuk sisteminin, uyuşturucu kaçakçılığında önemli bir araç olduğunu da en az 15 yıldır biliyoruz.
***

Cemil Çiçek yanılıyor: Koruculuk, içinde bazı çürük elmaları barındırmasına rağmen genelde yararlı bir kurum değil.
Geçmişe bakın: Kürt sorununa zor kullanarak son vermek isteyenlerle koruculuğu savunanlar aynı kişilerdir.
Peki, bunun bir çözüm yolu olmadığı apaçık ortadayken niye savundular?
Çünkü genelde Kürt sorunu, özelde PKK terörü sayesinde 25 yıldır beslenen çok kişi oldu:
- Kimi bu sayede (silah satışları, komisyonlar) milyonlarca dolar kazandı.
- Kimi koltuk edindi ya da koltuğunu korudu.
- Kiminin maaşına zam yapıldı, altına araba çekildi, lojman verildi.
- Kimi kahraman oldu, şan şöhret kazandı...
- Kimi siyasi oyunlar çevirdi.
- Kimi uyuşturucu kaçırdı. (Abdullah Öcalan boşuna mı 'Bu sorunu bitirirsem, beni de bitirirler' diyordu?)
***

Ancak devir değişti: Kürt sorunu çözülecek, PKK dağdan indirilecek.
Bunun için eski zihniyetin tasfiye edilmesi gerekiyor. İşkence ve yargısız infaz yapan JİTEM'cileri cezalandırmak kadar, koruculuğu kaldırmak da çözüm sürecine dahil.
Ama kafesten çıkardıkları canavarı şimdi içeri nasıl sokacaklarını bilemiyorlar.
EMRE AKÖZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder