16 Mayıs 2009 Cumartesi

Pakistan niye böyle?

PAKİSTAN Hindistan’la aynı zamanda kurulduğu halde bir türlü huzura kavuşamadı; dinsel aşırılık, siyasi istikrarsızlık, zayıf partiler, darbeler, şiddet ve kan...
Ülkenin kuzeybatısında Taliban yayılıyor ve güçleniyor; Svat Vadisi’ne tamamen hâkim oldu. Devlet, Taliban’ı yatıştırmak için orada şeriat uygulamayı bile kabul etti, fakat Taliban durmadı!
Neticede Devlet Başkanı Zerdari (Benazir’in kocası), orduyu harekete geçirdi. Binlerce ölü... Yüz binler aç, perişan, korku içinde göçmen...
Hindistan öyle mi? Din ve dil bakımından çok daha ‘renkli’ olan Hindistan’da zaman zaman etnik ve dinsel gerilimler yaşansa da hem demokrasi saat gibi işliyor hem “Nehru sosyalizmi”nin durgunluğunu attıktan sonra mucizevi bir gelişme yaşanıyor!
Niye böyle? Pakistan bir İslam ülkesi, resmen de “İslam cumhuriyeti”dir. Hindistan ise büyük çoğunluğu Hindudur ve rejimi laiktir.
Onun için mi Pakistan böyle?
Bu yönde mesajlar alıyorum, “Tehlike bize de geliyor” diye uyarıyorlar!



Demiryollarının dili
İyi de Pakistan’dan doğmuş olan Müslüman Bangladeş niye öyle değil?! Hindistan’daki 190 milyon Müslüman niye öyle değil?!
Demek ki, sebepleri başka faktörlerde aramak lazım. Aşağıdaki haritada bunun ipuçları var; İngiliz sömürgeciliğinin yaptığı demiryollarını gösteriyor.
Hindistan tarafında demiryolu ağı çok yoğun. Çünkü toprağın verimliliği, şehirlerin büyüklüğü, üretim ve ticaret bakımından demiryolu yapmak ekonomiktir.
Pakistan’da ise demiryolu sadece ülkenin düzlük doğusunda, Hint sınırı boyunca uzanıyor. Öbür tarafa doğru sadece iki kol var... Çünkü buralar dağlar ve vadilerle parçalanmış, kabile hayatının geçerli olduğu haşin bir coğrafyadır!
Tren yolunun oralarda ne işi var? Oralarda ancak savaşkan kabilelerin hükmü geçer!

Amerika ve cihat
Bu haşin coğrafyada Pakistan’ın iki bölgesi var, adları resmen şöyle: Biri Federal Yönetimli Kabileler Bölgesi, öbürü Kuzey Batı Sınır Bölgesi!
Aşiret, kabile hayatı çok kuvvetli. Eğitimin, ticaretin en geri olduğu yerler. İngilizler de tren yolu yapmakta kâr görmemiş!
Afgan ve Pakistan sınırı bu kontrol edilemez haşin coğrafyadan geçiyor ve sınırın iki tarafında da Beluci ve bilhassa Paştun kabileleri var!
Kabile kültürünün bir özelliği olarak şiddet ve taassup sınırın iki tarafında da korkunç; kadın ikinci sınıf bile değil!
Pakistan eski Hava Kuvvetleri Komutanı M. Asghar Khan, “Tarihten Hiç Bir Şey Öğrenmedik” (We’ve Learnt Nothing From History) adlı muhteşem kitabında, Amerikalıların Rus işgaline karşı Afganistan’da bu savaşkan kabileleri nasıl “cihat” diye şiddet kültürüyle eğittiğini anlatıyor!
Aynı kabileler, sınırı da kolayca geçiyorlar üstelik.
Khan, şiddet ve taassup yuvası medreselerin de bu kabileler arazisinde örgütlendiğini vurguluyor.
Kabile şiddetiyle Amerikan “savaş” ideolojisi “cihat” diye bulamaç yapılınca, bu tarladan Taliban canavarı çıkıyor. ‘Solcu’ Benazir de bunu destekliyordu!
Ve şimdi, ABD yarattığı canavarla baş edemiyor! Kardeş Pakistan da din, mezhep, etnik milliyetçilik ve Taliban şiddetinin pençesinde kıvranıyor.
Hindistan’la Bangladeş’te ne o haşin coğrafya, ne de Taliban’ı çıkaran Amerikan eğitimli Afgan kabileleri var!

Taha Akyol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder