Para, faiz, enflasyon ve “Halk Ekonomisi”
Cebinizde yüz liranız var. Bir müddet sonra o yüz liranızı bir şekilde değerlendirerek yüz on lira yapamazsanız, zarardasınız demektir.
Neden zarardasınız?
Zarardasınız, çünkü "enflasyon" var.
Sizin paranızı yani yüz liranızı on lira artırmak için Merkez Bankası yeni para basmalıdır. Bu yeni para, yani karşılıksız kâğıt para basılınca, otomatikman yüzde on enflasyon olur. Çağımız dünyası ekonomik dengesizliğinin ana sebep ve kaynaklarından biri de işte budur; karşılıksız basılan kâğıt para!
Bu sömürü kaynağı ve bu sistem "faizli para sistemi"dir. Yani, karşılığı olmayan kâğıt para her yıl artırılmakta, o yılki "reel faizleri" verebilmek için matbaada basılmakta, ancak basılan yeni para kadar da "enflasyon" olmaktadır.
Bu uygulamanın, bu karşılıksız kâğıt paraya dayalı enflasyonist faizli sistemin ne gibi sakıncaları ve zararları vardır?
Yukarıda sözünü ettiğimiz parayı, yani karşılıksız kâğıt parayı basan Merkez Bankası, faiz kadar vergiyi masrafsız toplamaktadır. Tekel sömürü sermayesinin özel bankası konumunda olan ABD Merkez Bankası (FED), diğer bütün merkez bankalarını IMF aracılığıyla yönetimi ve kontrolü altına almaya çalışmaktadır. Bunu başarırsa, gelecekte dünyada tekel sömürü sermayesine dayalı "tek/tekel dünya devlet"i oluşacak ve "faizli para" sayesinde sömürü sermayesinin dünya hükümranlığı devam edecektir.
Elimizde eğer Kur'an gibi bir bilgi kaynağı ve onu anlamak için müsbet ilim gibi bir araç olmasa; bu gidişatın önce durdurulacağını, sonra vakti gelince yok edileceğini düşünmemiz zordur. Çünkü tekel sermaye bir defa sömürü çarkını ve hakimiyetini kurmuştur. Tek başına tekelleşmiş ve iktidar olmuştur. Rakibi yoktur.
Bu durumda nasıl ve kim tarafından düşürülecektir?
Kimi görüşlere göre sermaye terakümünün ve sanayileşmenin gerçekleşmesi için "faizli sistem" gerekli idi. Ancak, beşeriyetin "tarım dönemi"nden "sanayi dönemi"ne geçiş merhalesi tamamlandığına göre; bundan sonra "faizli karşılıksız para dönemi" bitecek, onun yerine bu parayı bitirecek başka para sistemi, yani "faizsiz kaydî para dönemi" doğacaktır.
"Faizli para sistemi" içinde denge kurulamaz. Faizli para sistemi, teşbihte hata olmazsa ancak kumara benzetilebilir. Faizli sistemde kaybedenlerin bir daha kesinlikle kazanma şansları yoktur.
Faizli karşılıksız parayı ortadan kaldıracak para nasıl olacaktır, kim yapacaktır?
Bugünkü siyasette sermaye her şeye hakimdir. Her şeyden önce tekel sömürü sermayesinin hakimiyeti son bulacak, siyaset müessesesi bağımsız hâle gelecektir.
Diğer taraftan da siyaset de din ve ilme karışmayacaktır. İlim, din, iktisat ve yönetim/siyaset birbirlerine mahkum olmadan, "kuvvetler ayrılığı" temel prensibine dayalı olarak "dengeli ve adil bir dünya düzeni" oluşacaktır.
Bizim her vesileyle vurgu yaparak hatırlattığımız ve "Halk Ekonomisi" dediğimiz ekonomi düzeni, reel ekonomi kuralları içinde "tekele dayalı faizli sömürü ekonomisi"ni yenecektir. Tekel sömürü sermayesine dayalı yönetimler ve siyasi güçler bu mücadeleye karşı direnecek, ancak halkı yenemeyecekleri için sonunda kendileri yenilecekler ve "Halk Ekonomisi" galip gelecektir.
Hakkı ve halkı yenmek mümkün değildir. Hak ve halk her zamanki gibi yine galip gelecektir. Daha da önemlisi; "faizli ekonomi" sorunları çözmek bir yana, zaten kendisi sorunun ana kaynağı değil midir? O halde mutlaka batacak ve bitecektir.
Halkın, halk ekonomisinin faizli parayı nasıl yeneceğini gelecek yazıda yazalım.
18 Temmuz 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder