27 Haziran 2009 Cumartesi

UFUK BOZKIR

Taklit
Her tarafımız taklitlerle dolu.Gibi görünmek, gibi olana sahip olmak çağdaş bir hastalık. Benzemek, benzeşmek kasıp kavuruyor ortalığı. Kimse kendisinden ve sahip olduklarından memnun değil.
Gösteri içinde kayıplar geçidi. Biz bile taklit doluyuz. Senaryolar. Alışveriş merkezleri. Taklit giysiler, mekanlar, konumlar, meslekler, arkadaşlar, cep telefonları. Şehirler, çantalar, kalemler, davranışlar, sesler. Taklit bir güzellik sepeti gibi yerleştirmiş bizi içine. Oradan kendimize bakıyor ve şaşırıyoruz. Biz nerede ve kim olarak kendimiziz? Çabucak ve kolayca...

Oysa taklit ustalık, özgünlük acemilik ister.

Taklitteki acemilik kabul görmez ancak özellikle sanat eserindeki doğal acemilik artı bir özellik değeri kazanır. Esasın kaderi az kalmak, azalmak, ender bulunmak olduğu halde, taklit binbir yolla ve akılalmaz bir hızla çoğalır. Taklit türlü türlüdür. Bir insanın yürüyüşünü, konuşmasını taklit etmekle o adamın sadece kendisine özgü bir eserini, ressam ise resmini, şair ise şiirini, politikacı ise tavrını taklit etmek ayrı ayrıdır. Taklit de tam bu noktadan vurmaya çalışır karşıtlarını. Karmaşa taklidin en sevdiği ortamdır. Değer karmaşası, hukuk karmaşası, fiyat karmaşası, uzaklık yakınlık, taklidin borsasını yükseltir veya düşürür. Ve taklit hep vardır ve var olacaktır. İnsanın, insana mesafesi kaybolmuştur çünkü.

Taklidin enerjisi orijinalin gücünden gelir. Bir malın marka değeri ne kadar yüksek, bilinirliği ne ölçüde yaygın ise taklit gece ile gündüzü bir ederek taklide başlar. Üretir. Çoğaltır. Esasın özden çok şekille değer kazandığı devirlerde, taklit kendi meşruiyetini bazen kelime oyunları, çağrışımlar, anıştırmalar, ucuz fiyat, kolay erişilebilirlik gibi yollarla sokağa indirir. Gündeme sokar. Dünyanın önde gelen bir tasarımcısının rüyalarını, yeteneğini, eğitimini kanatlandırarak çizdiği yeni bir modeli, taklitçi esasına eş bir hızla insanın önüne serer, gözünü boyamaya, aklını çelmeye çalışır. Evet çalışır taklit. İçinde gizli de olsa bir keşif tutkusu geliştirir, talihin tesadüf piyangosunun onun da kapısını çalmasını ister.

Taklit günlüktür.

Güncelin yığıldığı, ağızdan ağıza, görüntüden sese dolaştırdığı bir pazar nesnesidir. Ve taklit en çok da başarılı insanları, bir tür tuluat içinde gösterdiğinde sanata, yaratıcılığa yaklaşır. Taklidin kaderi asla ilk olamamaktır. İlk olmayan hep taklit kalır. Taklidin içinde bir yandan ilk olanın mirasını paylaşmak, ondan çalmak, onun benzeri olmak, sonrasında da onu tahtından edip yerine geçmek vardır. Planlı ve hedefli olan taklit ahlak dışıdır da, içten ve özenli benzeşme isteği, öykünme, kılavuz ihtiyacı makul ve gereklidir.

İlginçtir, bugüne kadar hiçbir taklit aslın yerine geçememiştir. Ancak taklidin esastan daha kârlı olduğunu kimse inkar edemez. Ve taklit sadece esası çoğaltmakla yetinmez, onun değişebilme ihtimalini de dondurur, hükme bağlar. Taklidi yapılan, benzerleri milyonlarca çoğaltılan, tekil olanın özgürlüğünü de elinden alır. Taklit yaygınlaşma isteğidir aynı zamanda. Ya, yaratıcılık, orijinallik, esas, ne kadar taklit içerir? Bu, sanatın, felsefenin, eleştirinin bir sorunu olmaya devam etsin, taklit, çoğunluğun gözünün çevrilmediği, maddi veya manevi piyasası oluşmamış hiçbir değerle uğraşmaz. Taklit popüler olmuş, yaygınlık kazanmış öznenin veya nesnenin peşindedir. Ekmeğin felsefesini yapan bir kitabın taklit edilmesi çok zordur da sütlü ekmek üretimine başlamış ve yoğun talep görmüş bir ekmeğin taklidini durdurmak mümkün değildir.

Taklit teyakkuz halindedir. Kulakları yan duvarda, gözleri ufukta. Aklı sokağın ritmine ayarlanmış. Hangi renk tişört, hangi marka revaçta, ne tür güneş gözlüğü gençlerin gözdesi? Kadınlar bu yaz neyin peşinde? Ne kadar para dönüyor piyasada? Taklit, ekonomik bir değerdir artık. Sosyal hayatta da, sanatta da giyimde ve kuşamda da..

Son günlerin moda tabiriyle "çakma" olan neredeyse orijinalin tahtına oturmuştur. Sadece bir tüketim davranışı mıdır bu bakımdan taklit? Taklidin çoğalması. Taklidin önlenemez gerçeklik kazanması? Tek gerekçe ortak ve birlikte tüketmek olabilir mi? Hızlı benzeşim hızlı körleşmeyi, gibi olmak tekil olanın değerini silmez mi? Kendi öksürüğünden bile sıkılan insan için... Nedir bu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder