26 Şubat 2009 Perşembe

Yüzüne far tutulmuş tavşan gibiler

Allah kimsenin başına vermesin: Ülkemizin en büyük medya grubu 1.1 katrilyon TL'yi bulabilecek bir vergi cezasına çarptırıldı; gazetelere yansıyanlara göre, aynı büyüklükte olmasa da Maliye'nin heybesinde başka turplar da var...

Gelişme başka süreçleri de başlattı: Cezaya muhatap olan şirket ve ilişkili diğer şirketlerin hisse senedi değerleri borsada muazzam bir düşüş gösterdi ve ilk beş gün içerisinde Doğan Holding 367,5 milyon TL, Petrol Ofisi de 165 milyon TL kayba uğradı.

Böylesine ciddi bir durumla karşılaşan kim olursa olsun olumsuz etkilenir. Global krizin bizim kıyılara da vurduğu bir ortamda, grubun bu gelişmeden dolayı normal zamandan çok daha ağır sıkıntılar yaşaması beklenir.

Grubun patronu Aydın Doğan'ın ilk gün yaşadığı müthiş sıkıntıyı kendi gözümle gördüğüm için duamı bir kez daha tekrarlıyorum: Allah kimsenin başına öyle bir sıkıntı vermesin...

Doğan Grubu'nun sıkıntıyı az zararla atlatmak için olağanüstü gayret gösterdiği fark ediliyor. Yanlış akıllar verdiği, ya da doğru olmayan ilişkilere girdiği anlaşılan yöneticiler, geçmişte ne kadar büyük hizmetler sunmuş veya patrona ne kadar yakın olursa olsunlar, konumlarını kaybedebiliyorlar. Bazı istifalar ve görevden almalar şimdiden duyuruldu; bazıları için daha uygun bir zaman aralığı arandığı anlaşılıyor.

Tuzu en kuru olanlar, grubun medya organlarında yönetici olanlar ile köşeleri tutanlar... Yaşananları hafife aldıklarını o kadar belli ediyorlar ki... Yıllardır sürdürdükleri basit hayat felsefesinin gölgesine sığınıyorlar. Başlarına geleni iktidarın hışmıyla açıklayıp kahramanlık taslayanları da çıkıyor aralarından... Kurdukları denklem şu: “İktidar onların yazdıkları yüzünden kızdığı patronlarını cezalandırmış...”

Şu gerçeği bile göremiyorlar: Hiçbir iktidar, ne kadar kızarsa kızsın, hakkında yapılan yayınlar sebebiyle medyaya ceza kesmez, kesemez. Ak Parti iktidarının veya Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gruba verilen cezada doğrudan bir rolü olması imkânsızdır. Maliye bürokrasisinin kestiği ceza herhalde hoşuna gitmiştir iktidarın; hadi bir adım daha ileri gidelim ve “Bürokrasiyi durdurmak üzere küçük parmağını kıpırdatmak içinden geçmemiştir” de diyelim. Ancak bu kadar... İktidarın bundan daha ileri bir tavrı, yönlendirmesi, emir veya talimatı olmamıştır...

Bekledikleri dış desteğin gelmemesi bile gözlerini açmaya yaramadı, hayret!

Koskoca yazarlar, yorumcular, yönetmenler başlarına geleni kavramakta müthiş zorlanıyor, eleştiri oklarını yanlış hedeflere yönlendiriyorlar. Bunu yaparken bütün dertlerinin, konumlarını, koltuklarını ve sütunlarını korumak olduğunu da açık ediyorlar...

Hiç değilse patronlarının ufunetini alacak bir yorum yapsalar, yatıştırmaya yarayacak tavırlar sergileseler... Hayır. Maliye tarafından milyarlarca dolara varabilecek cezalara muhatap olan patron başına geleni nasıl savuşturacağını hesaplayadursun, medya organlarında köşe başlarını tutanların bütün derdi, bu kargaşada gazetelerindeki yerlerini kaybetmemeleri...

Merak etmesinler diye bir kez daha yazayım: Oturdukları koltuklarda veya her gün anlamsız çiziktirmelerle doldurdukları sütunlarda gözüm yok benim...

Sıkıntısı yüzünden olan-biteni doğru-dürüst izleyebiliyor mudur acaba Aydın Doğan? Kendisi neler ve nelerle başetmeye çalışırken, köşeleri teslim ettiği tiplerin bütün dertlerinin koltuklarını korumak olduğunu fark etmiş midir?

Bugüne kadar tabloda 'halk' bulunmadığı için, şimdikine benzer ortamlarda 'kısa devre' yaptırabiliyor ve sigortayı attırarak ülkenin başına açtıkları sorunla kendi sorunlarının da hakkından gelebiliyorlardı. Arkasındaki halk desteğini koruyabilen bir iktidara karşı şapkalarından çıkarabilecekleri bir tavşan yok; varlık sebeplerini yitirdiler. Yüzüne far tutulmuş tavşan gibiler.


Fehmi Koru

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder