29 Nisan 2009 Çarşamba

1915 konusunda öneriler...

Soykırım suçlaması karşısında bugüne kadar yaptıklarımız malum.. Çokça yayın, sadece kendi kamuoyumuzun izlediği belgesel filmler ve hariciyenin kimi ülkeler nezdinde çoğu zaman ricaya nadiren de baskıya dayanan diplomatik çabaları.. Ötesi? Ötesi yok!..
Tek bir etkili girişim hatırlıyorum; o da dünyaca ünlü tarihçilerin ortak bir bildiri metnini imzalamaya ikna edilip bunun önemli bazı gazetelerde ilan olarak yayımlanmasının sağlanması..
O bildiriyi imzalayan tarihçilerin başlarına neler geldiğini, Ermeni lobisinin baskısıyla hepsinin üniversitelerle ilişikleri kesilip akademik unvanlarının ellerinden alınması tehdidine muhatap olduğunu
v.s. uzun uzadıya anlatacak değilim..
O günden bugüne köprünün altından çok su geçti... Arşivleri düzenleyip açtık, ama okuyan yok; meramımızı anlatalım dedik, dinleyen yok.. Bazı ülkelerde buna yeltenmemiz bile suç.. Ermenistan dışında yaşayan Ermenilerin şimdilerde hedefi 2015’te yani 1915 olaylarının 100. yılında başta ABD olmak üzere 100 ülkeye ‘soykırım’ suçlamasını kabul ettirmek... Ötesi malum: Tazminat!..
İş bu noktaya gelir mi, diye sorarsanız bence gelir!.. Hatta bu şaşkınlıkla yürürsek gelmemesi sürpriz olur... Sadece Washington’ın ‘evet’ demesi bile yeter.. Arkası gelir... Sonunda olacağı da söyleyeyim; Ankara dört bir yandan ‘ Kabullenin de bitsin bu sıkıntı, bakın Almanya kabullenip rahatladı’ telkinleriyle kuşatılır... ‘ Tazminat konusu gündeme geldiğinde size destek oluruz, ikili ilişkilerimizde dostluğumuzda hiçbir değişiklik olmaz, bu konuda garanti veririz’ v.s. denir; baskılara bir dayanır, iki dayanır, nihayetinde pes etme noktasına gelir siyaset!..
2015’e kadar Ermeni lobilerinin ‘ yapılacak işler’ listesinin ilk sırasında ‘ Türk kamuoyunu soykırımı kabullenmeye ısındırmak’ olduğundan zerre kadar şüphem yok.. ‘Tarihle yüzleşme’ denilen şeyin esası budur.. Seçilmiş üniversite öğrencilerine Batı’da lisans üstü eğitim bursu, öğretim üyelerine doktora imkânı; sivil toplum kuruluşlarına panel, sempozyum, konferans, düzenleme, Türk ve Ermeni aydınları arasında yakınlaşmayı sağlayacak sivil zeminler için proje desteği ve ila-ahir!.
Peki ne yapmalı?
Türkiye’nin behemahal uluslararası siyaset sahnesinde saygınlığı olan bir kişiyi bu konuda ombudsman yani hak savunucusu olarak seçip bütün bilgi ve loby imkanlarıyla onun arkasında durması gerektiği kanısındayım...
Yetmez... Dünyanın tek ortak dili ve ilgisi sinema.. Bunun adresi de sır değil Amerika..
Yaptığı belgesellerle herkesin ilgisini çeken, Fahrenheit 9/11 başta olmak üzere bugüne kadar gerçekleştirdiği projelerle genel kabullere aykırı düşme endişesi taşımadığını kanıtlamış Amerikalı yönetmen Michael Moore çapında insanlara ‘ Bizi dinle, Ermenileri dinle, araştır ve kime, neye inanırsan onu çek’ diyerek teklif götürmenin gerekli olduğunu düşünüyorum..
Bu da kafi değil... Yanı sıra doğrudan başbakan Tayyip Erdoğan’ın teşvikiyle iş dünyasının ‘Mazlum Türkler’ hamasiyatı için değil, 1915’te gerçekte ne olduğunu, Türk ve Ermeni halklarının savaş ortamında çektiği acıları yansıtacak iddialı bir sinema filmi için ABD’ye çıkarma yapmaları gerektiği kanısındayım. Ve bu iş için oluşturulacak ticari yapının da tek atımlık barut işlevi görüp çekilmek yerine aynı istikamette yapımlar için devam etmesi gerektiğine inanıyorum..
Erdoğan bugünün dağdağalı gündemi arasında bu önerileri görür işitir mi bilmem. Ama herhalde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ya da Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu hatırlatmalı.

Avni Özgürel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder