21 Temmuz 2009 Salı

EMRE AKÖZ

Bir burjuva manifestosu

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) kurucusu, eski başkanı, işadamı Erol Yarar'ın cesur ve gerçekçi sözleri, Ergenekon davasındaki gelişmeler ve özellikle Üçüncü İddianame'nin açıklanmasıyla güme gidebilir.
Halbuki enine boyuna tartışılması gereken sözler bunlar. İşte bazıları:

***

"Bazı aşırılıkları gözlüyorum ama 'bir lokma, bir hırka' felsefesine de inanmam. Bu bize yutturulmuş bir zokadır!
"Allah verdiği nimetleri kullarının üzerinde görmek ister.
Osmanlı padişahının giyimi Karacaoğlan gibi değildi. Ölçü minimum giyinmekse İmamı Azam'ın giyimini nasıl izah edeceğiz? Evi Bağdat'ın en güzel eviydi."
"Zekatımı veriyorsam İslam'da kimse 'niye böyle yapıyorsun' deme hakkına sahip olmuyor. Malının tümünü infak etmeyi Allah'ın Resulü de izin vermiyor."
"Zannediyoruz ki adam zenginleştiği halde fakir hayatı yaşayacak. Öyle bir şey yok."
"Bir insanın kibirli yürümemek kaydıyla zengin olduğu anlaşılmalı sokakta. Fakir anlasın da gelip derdini anlatsın diye. Mao gibi gri kıyafetlerin giyildiği bir düzene inanmıyoruz ki!" (Fadime Özkan'ın söyleşisi, Star gazetesi, 20 Temmuz)

***

Bu cümleler sanki bir manifestodan; 'İslami Burjuvazi', 'Otantik Burjuvazi' ya da 'Muhafazakar Burjuvazi', hatta 'Yeşil Sermaye' gibi terimlerle nitelenen burjuvazinin manifestosundan alınmış gibi.
Zenginlik ile o zenginliğin ortaya serilişi (tüketim) arasında daima engeller olmuştur Türkiye'de.
Hayatta kalmayı sağlayacak 'basit tüketim' (su, ekmek, barınak, vb.) haricindeki tüm tüketim biçimleri, özellikle de 'lüks tüketim' yerden yere vurulmuş, ayıplanmıştır bizde.

***

Tüketim kültürünü karalayan sadece bürokratik ideolojiyi dile getirenler değil elbette.
Kimliğinin birinci sırasına Müslümanlığı koyanlar tarafından da aşağılandı, küçümsendi, ötekileştirildi lüks tüketimciler.
Üretim ve ticaret ile kazanmak ve bu parayı 'marka' saat, hızlı otomobil, Boğaz'a nazır yalı satın almak kabahat gibi sunuldu.
Hatırlayın: Yerel seçimler öncesi Saadet Partisi, cip kullanan Müslümanlara laf ediyordu.
İşte bu bakımdan Erol Yarar'ın sözleri bir burjuva manifestosu gibi: "Kazanırım da, harcarım da ve bu İslam'a aykırı değil" diyor.
Çekinmeden, sıkılmadan: Gururla!

2 yorum:

  1. "islâmi burjuvazi"? & "Gururla"?

    neûzubillah...

    YanıtlaSil
  2. şimdi bu doğru bir davranış mı?yoksa yanlış bir bakış açısı mı?
    izah edebilirmisiniz..

    YanıtlaSil