4 Mart 2009 Çarşamba

Günah işleyenleri alkışlamanın hükmü(yazıyı ve yorumu okuyn lütfen )

Günümüzde televizyon ekranlarından günah söz ve fiiller tahminlerin de üzerinde sürekli tekrar ediliyor. Şıkıdım şıkıdım havaları ayyuka çıkıyor. Müstehcenliğin her çeşidi pervasızca icra ediliyor. Şehvetlerin galeyana gelmesi için ne yapılması gerekiyorsa fazlasıyla ve zaptedilmez hırs ve tamahla yapılıyor. Televizyonların tamamına yakınında kadınların kime ve niçin yaptıkları bilinen programlarda icra-i sanat edenler açık-kapalı seyirci kadın ve erkekler tarafından çılgınca alkışlanıyor. Telefonla bağlananlar da bu çılgınlığa katılarak haram işleyen bu hatunlara "Allah sizden razı olsun. Çok güzel programlar yapıyorsunuz. Sizi çok seviyoruz. Size hayran oluyoruz" diye dua ediyorlar. Bunları destekliyorlar.

Bu çerçeveye girenlerin itikadi durumları nedir? Bunu hiç kaale alan yok.

Ben bu hususu İslâmî açıdan değerlendiriyorum. Bir Müslüman olarak böyle yapmak mecburiyetindeyim. Dolayısıyla muhatabım Müslümanlardır. Gayrisinin ilgilenmesine gerek yoktur.

Helâl-haram hudutları İslâm Dini'nce net olaak beyan edilmiştir. Kim bu hudutlara tecavüz ederse tecavüzü oranında günahkâr olur.

Haramın haramlığını hoş görmek, haram işleyenleri desteklemek, en güzel tarz olduğunu beyan etmek veya inanmak ise fıkıh kaynaklarımızda küfür sebebi olarak kaydedilmiştir.

"Günah işleyen birini seyredenlerin, tebessümle dinleyenlerin onu alkışlaması, tebrik etmeleri, çok güzel söyledi veya yaptı demeleri, çiçek göndermeleri... hâlinde hepsi de günahkar olur." (Elfaz-ı küfür. sf: 43. Madde: 15)

Hükmü böyle olunca, sabahtan öyleye, akşamdan geceler yarısına kadar televizyon başında İslâm'a saldıranları, pervasızca ar-hayâ tanımadan günah işleyenleri seyredenlerin, onları onaylayanların, alkışlayanların, öylesi mekânlarda günah işleme seanslarında bulunanların iman yönünden âhir ve akıbetleri ne oluyor varın siz düşünün. Bunların içinde eğer siz de varsanız, aman ha ölüm gelmeden hemen yeniden iman edin ve yaptıklarınızdan dolayı tevbe-i istiğfarda bulunun. Bir daha da böyle bir tehlikeye kendinizi ve ehl-i iyalinizi atmayınız. Unutmayınız ki, hesap gününe an be an büyük bir süratle yaklaşıyoruz. Aklı başında hiçbir mü'min cehennem gibi bir sonuca katlanamaz.

Maalesef teşhirciliğin en vahşice icra edildiği bazı televizyon kanallarındaki böylesi programlar hem programların icra edildiği mekânlarda, hem de ekran karşısına geçenler tarafından aynı gayelerle seyrediliyor. Olup bitenler de kıyametlerin kopmasına sebep oluyor.

Allah (c.c.)'a isyan hâlinde olanları onaylamak, alkışlamak, arkanızdayız günah işlemeye devam mâhiyetinde tavır ve davranış içinde olanlar, Allah'ın emirlerini hafife, günahları sevinmeye ve dikkate almamaya yöneldiklerinden varsa imandan koparlar. İmanını kaybedenin var idi ise nikahları da gider. Şehvet panayırlarının böylesi sonuçları vardır işte. Kimse günah ayrı iman ayrı diyemez. Derse sadece kendilerini aldatırlar.

Efendim, bu programların hocaları da var diyenler çıkabilir. Bu programların bizi üzen bir diğer yönü de budur. Oradakilere nasihatlarda bulunuyorlarmış. Şaşarım böylesi gerekçelere. Benden maaşallah dememi beklemeyin, ben böylesi tavırlara ancak maazallah derim.

Yine de dua edelim: Allah (c.c.) cümlemizi imanlarımızı alıcı böylesi tavır ve davranışlardan korusun ve kurtarsın.

Mevlüt Özcan

1 yorum:

  1. umarm yazıyı sadece tv ekranına yazlmş bi yazı olarak algılamyz,
    umarm birimizin yaptığı yanlışı gülerk izlemeyz.
    umarım beni uyarırısınz

    mst.

    YanıtlaSil