31 Mart 2009 Salı

Seçimin şusu busu... (yazarn soyadına bakıp okumamazlık yapmayn)

Eşi, Dustin Hoffman ile birlikte evde film izlemekten nefret ediyormuş. Sebebi adamcağızın film seyrederken çok konuşması ve DVD cihazında zırt pırt gaz-fren yaparak, sahneleri tekrar tekrar seyretmesiymiş.

İki dizi arası bu Hollywood magazinin kaynağı benim eşim. Seçim gecesi için evdeki her boydan tv’yi biraraya getirip, salonda mütevazı bir reji oluşturmaya girişince başına gelecekleri sezdi elbette. Ama nafile. Madem bu seçimde bir televizyon rejisinde değilim, öyleyse ortamı rejiye çevirmem engellenemez. İki adet 37 ekran, bir adet plazma, internet bağlantısı ve en mühimi sıcak duraklardaki bir ton gazeteci dostumla canlı telefon bağlantısı yapma imkânı. Daha ne olsun... İşte tek kişilik dev kadronun notlarıyla seçim vaziyeti:

Seçimin kımızı

Seçim günü iki ayrı ilköğretim okulu binası gördüm. Biri kendi oy attığım Bahçeköy’deki, diğeri eşimin oy kullandığı Gümüşsuyu’ndaki okul. Sıra beklerken duvarlara asılan her şeyi baştan sona okudum. Her iki okulda da Tarkan tadında bir Oğuz Han resmi asılıydı ve altında da “Büyük Türk-Hun imparatorunun hikâyesi” anlatılıyordu. Aynen şöyle başlıyordu: “Annesinden sadece bir kere süt emdi. 40 günlükken yürümeye ve konuşmaya başladı. Ailesinden kımız ve çiğ et istedi...” Küçücük çocukları çağdaş yetiştirmek için nedir bu güzellikler diyeceğim ama asıl şahane olan şu: 30 küsur yıl önce ilkokuldayken aynı hikâyeyi birebir ben de okumuştum.

Seçimin medarı iftiharı

Müsaadenizle o benim arkadaşlar. Bir gazeteci olarak seçim öncesinde sadece Bodrum seçmeninin nabzını tutmam kimilerince fazla konformist bulunsa da, tahminimde yüzde 100 isabet sağladığımı açıklamak istiyorum. Bodrum’da yıllar sonra CHP kaybetti ve DP adayı Mehmet Kocadon nefes kesen bir yarıştan sonra sadece 140 oy farkla başkanlığı kazandı. Yani aynen yazdığım gibi.

Seçimin asıl mesajı

“En büyük seçmen başka büyük yok !” İzah edeyim. AKP muhalifi medya acayip tırstığı bu seçimden AKP’nin oyları düşünce acayip sevinçli çıktı. Seçmene minnettarlar. Bu nedenle o cenahta “en büyük seçmen...” geyiği epey sürer. AKP yandaşı medya ise daha ilk günden “hükümete güvenoyu” minvalinde manşetlerle sinyali verdi. Yani onlar da durumu kurtarmak için seçmenin sağduyusunu sevip okşayacaklar, eli mahkûm.

Seçimin Evliya Çelebi’si

Seçim gecesinin kanal gezme galibi gazeteci Nazlı Ilıcak oldu. Ben iki kere buzdolabına, bir kere tuvalete gidip geri döndüğümde her seferde Nazlı Hanım’ı ekran değiştirmiş gördüm. Son saydığımda dört farklı televizyonda yorum yapmıştı.

Seçimin teknolojisi

Dokunmatik ekran olayı. Ukalalık yapmak isteyen Touch Screen de diyebilir. Bankamatik gibi. Bir dokunuyorsun merak ettiğin şehrin üstüne, sonuçlar görünüyor. Üstelik “hesap bakiyeniz bu işlem için yetersiz” gibi asap bozucu şeyler de çıkmıyor. Benim gördüğüm NTV ve TRT tıkır tıkır kullandı bu cihazı. Hatta NTV’de Mirgün Cabas saatler ilerledikçe otomatiğe bağlayıp 10 parmak kullanmaya başladı.

Seçimin manşeti

Gece boyunca Kanal D’de Mehmet Ali Birand, Doğan Grubu gazetelerinin manşetlerini öğrenmeye çalıştı durdu. Ama gazeteci tayfası ser verip sır vermedi. Asıl enteresanı bu sırada CNN Türk’te Zaman yazarı Hüseyin Gülerce’nin seçimin manşetini atmasıydı. Gülerce’nin “Millet AKP’ye One Minute” dedi sözünü birçok gazete kopy peys metoduyla manşete taşıdı.

Seçimin çirkinliği

Ne olduğunu bile anlamadık. Mustafa Sarıgül Kanal D stüdyosuna geldi ve pat diye Ercan Karakaş’a “Baykal yalakası” dedi. Karakaş’ın sinirden eli ayağı titredi. Gerçi sonuçta Sarıgül’ün ağzının payını verdi ama ne fayda. Sarıgül anlaşılan sinirlerini aldırmış, tınmadı bile. Bu kez gülerek Karakaş’ı parti içi demokrasiye karşı olmakla suçlamaya başladı. Böylece bizi de güldürdü. Dostum Vatoz’un yorumu: Umarım Şişli Belediye Başkanı olarak yaşlanır.

Ergenekon’un seçimi

Silivri Cezaevi’ndeki seçim sandığı sonuçları şöyleymiş. Kullanılan 70 geçerli oyun 28’ini CHP, 16’sını DTP, 11’er oy AKP ve MHP, 3 oy BBP, 1 oy SP almış. Enteresan gerçekten. Özellikle İşçi Partisi nasıl sıfır oy aldı, anlamadım.

Seçimin açıklaması

Bu kulvarda Yüksek Seçim Kurulu “elektrikler kesildi, çalışamadık” kıvamında açıklamasıyla önde giderken Tayip Erdoğan gerilerden gelip onları geçti. Açıklama yaparken küskün bir yüz ifadesi takınan Erdoğan Antalya, Balıkesir, Aydın gibi illerden bahsedip “o kadar çalıştım, şehrinize neler yaptım oy vermediniz” minvalinde konuştu. Bir ara açıklamasını “daha da gitmem seçime” diye bitirecek sandım.

Demiray Oral

1 yorum:

  1. yazıyı benim koyduğumu sananlar oluyo sanırım. hayııırrrr. başlıktaki kinayeyi yapmadım ben :D

    AK

    YanıtlaSil