2 Nisan 2009 Perşembe

CHP nereye?

CHP bu seçimlerde oylarını 2007’ye göre sadece 2 puan artırdı. AKP’nin kaybettiği 8 puanlık oyun ‘ana’ parçasını alamamak, ana muhalefet partisinin kolay kolay alternatif haline gelemeyeceğini gösteriyor!
Dünyada da bizde de ağır kriz dönemlerinde kim “Krizi biz çözeriz” umudunu verirse onun oyları büyük atılım yapar. Bu seçimlerde CHP böyle bir umut veremediği için hem AKP çok büyük bir kayba uğramadı, hem CHP büyük bir atılım yapamadı.
Bu noktada CHP’nin ‘genleri’ önemlidir: Baykal’ın da “Siyasal Katılma” adlı kitabında anlattığı gibi, CHP vatandaşın ekonomik dertlerinden ve kamu hizmeti beklentilerinden önce vatandaşa bir felsefe aşılamaya şartlanmıştır! Devrim döneminde bunu anlamak mümkündür ama hâlâ “Batılı yaşam vaazları”yla siyaset yapmak, reel sorunları çözme umudu yaratmıyor, CHP de büyüyemiyor.
Nice ekonomik kriz yaşadık, CHP hiç umut olamadı!
CHP bu engeli aşmak için laiklik vaizlerini bu seçimlerde kürsülerden geriye çekti, çarşafa rozet taktı! Baykal iki defa “ekonomik önlemler listesi” açıkladı. Ama çok etkili olmadı.

Sahillere sıkışmak
Ama bakın, İstanbul’da Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin halka açılımlarında “yeni yüzler” olarak inandırıcı oldular: 2007’ye göre CHP’nin oyları Türkiye genelinde 2 puan artarken, İstanbul Büyükşehir seçimlerinde 10 puan artarak yüzde 37’ye çıktı! Bu İstanbul örneği önemlidir. Bir de bölgelerin oy tablosuna bakalım...
Hürriyet gazetesi, Batılı hayat tarzını benimsemiş illerde AKP döneminde oluşan kaygıların AKP’ye oy kaybettiren 13 sebepten biri olduğunu yazdı. Doğrudur ama madalyonun öbür yüzünde de, muhafazakâr değerlere bağlı bölgelerde CHP’nin kaygı yaratması ve bu kaygı yüzünden oy alamaması gerçeği var.
CHP’nin en yüksek oy aldığı yer Ege bölgesidir; 6 puan artışla yüzde 32’ye çıkmıştır. Onu yüzde 30’la Marmara izliyor. Ama hepsi de aynı bölgelerdeki AKP oylarının az veya çok gerisindedir!
Türkiye’nin her yeri ‘deniz sahili’ iller gibi olsa bile bu oylar övünülecek kadar çok mudur?!
Kaldı ki, CHP’nin oyları muhafazakâr İç Anadolu ve Karadeniz’de yüzde 18’e düşüyor!
Doğu ve Güneydoğu’da etnik faktörler de devreye girdiği için CHP yüzde 10’un altındadır!
Bu tablo CHP için de Türkiye için de sağlıklı değildir.

CHP’de değişim?
Dünkü yazımda iktidarın önümüzdeki üç yılda çok büyük zorluklarla karşılaşacak olmasına AKP karşıtları çok sevinmesinler, demiştim. Bugün de CHP’nin bu sıkışmışlığına muhafazakârlar ve liberaller çok sevinmesin, diyorum.
Çünkü CHP’nin bu hali, demokrasimizin sol ayağını topal yapıyor. Hem uluslaşma hem modernleşme için gerekli olan bölgeler ve kesimler arası siyasal entegrasyon bu yüzden eksik kalıyor! Somut sorunlarımız yerine sembollerin, soyut kavramların kavgasını yapıyoruz.
CHP böyle devam ederse gelecek seçimlerden de ümitlenmesin. Bu kaçıncı seçim?!
CHP’nin umutlanabileceği tek seçenek, 1970’lerdeki “Ortanın Solu” gibi, atılgan bir değişimle halka açılmasıdır! İstanbul örneğini Genel Merkez’de gerçekleştirmektir; geniş kitlelerle barışık olmaktır.
Bu değişimi yapamazsa, olduğu gibi devam eder; CHP ne büyür, ne küçülür... Demokrasimizdeki bu dengesizlikten de ülke çok zarar görür.

Taha Akyol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder