1 Nisan 2009 Çarşamba

AKP nereye?

AKP’NİN oy kaybı büyük ve ciddidir. 2011 yılındaki genel seçimlere kadar AKP iktidarı ciddi sorunlarla başa çıkmada çok daha fazla zorlanacaktır.
Önümüzdeki üç yılda büyük ekonomik zorluklar, muhtemelen sosyal gerilimler vardır.
Güneydoğu’daki oy tablosu Kürt meselesinin siyasi olarak hayli ‘ağırlaşacağı’nı gösteriyor!
ABD’nin çekilmesiyle Irak’ta, Türkiye’yi zorlayacak kritik gelişmeler olabilir!
Kaldı ki bir de 2012 yılında cumhurbaşkanı seçimi var.
Dahası, yönetilmesi çok zor bir toplum olan Türkiye’de iktidarlar bir defa oy kaybettikten sonra kolay kolay toparlanamıyor! Menderes, Demirel, Ecevit ve Özal’da gördük bunu.

AKP niçin geriledi?
Evvela “iktidar yorgunluğu” faktörü... Evet seçimlerin en çalışkan lideri Erdoğan’dı ama “iktidar yorgunluğu”nun anlamı, iktidarın sinirli ve hırçın hale gelmesi, toplumda da iktidardan usanma işaretlerinin belirmesi demektir! Yazılarımda sık sık belirttiğim “iktidarların ikinci dönem sendromu” yani... Kendisini ‘istisna’ sanan Erdoğan da bu ‘siyasetin tabiat kanunu’na uğradı...
AKP iktidarında kutuplaşmanın artması diğer kesimlerde dışlanma duygusu yaratarak tepkileri ateşledi. Bunlara bir de ekonomik kriz eklendi. Başbakan’ın krize değil seçime kilitlendiği görüntüsü Anadolu sermayesinde bile güven sarsıcı oldu...
Kayseri’de bile AKP yüzde 72’den yüzde 60’a inerek 12 puan geriledi!
AKP en yüksek oyu muhafazakâr İç Anadolu’dan almıştır ama Ege’de 4 puan kaybetmesine karşılık İç Anadolu’da 9 puan kaybetmiştir!
Laiklik kavgası, askeri veya yargısal müdahale gibi “yapıştırıcı”lar olmadıkça, AKP önümüzdeki dönemde muhafazakâr çevrelerde de daha çok oy kaybedebilecektir!
Bundan AKP karşıtları hemen sevinmesin. AKP kendini toparlamaz veya bir parti iktidar alternatifi haline gelemezse, 2011 seçimlerinde yeniden koalisyonlara döneriz ve Türkiye bir de “yönetilebilirlik” problemiyle karşılaşır.

AKP’nin şansı
AKP’nin 8 puan oy kaybetmesi çok ciddi bir olaydır ama aldığı yüzde 39 oy da çok önemlidir. 1987’den beri Özal’ın, Demirel’in, Ecevit’in alamadığı bir oydur bu. Halen muhalefetin hayal bile edemediği bir oran...
Dahası, Güneydoğu’da DTP’nin tırmanmasına rağmen, AKP hâlâ “Türkiye’nin ortak paydası”nı yansıtan bir kitle partisidir.
Türkiye bu siyasi şansı tahrip eder de partilerin ve kimliklerin federasyonu gibi koalisyonlara sürüklenirse son pişmanlık fayda etmez.
Sorumluluk Erdoğan’dadır.
Evvela sakinleşmesi, “Küçük dağları ben yarattım” kibrinden kurtulması...
Ciddi bir kabine revizyonu yapması, Türkiye ortalamasını yansıtan yeni bir kabineyle yeni sayfa açması...
Her alanda “bizden”liğe değil liyakate öncelik vermesi...
Dört elle ekonomiye sarılması, piyasa aktörleri arasında yaptığı ayrımcılığı bırakıp herkesi seferber edebilmesi...
Bunlar olursa AKP toparlanır.
Koalisyonlar elinde 15 yıl kaybetmiş olan Türkiye hâlâ “istikrar”ın önemini unutmamıştır. Yüzde 39 oyda bunun rolü önemlidir. AKP reformist bir merkez sağ partiye dönüşerek, Başbakan da kavgaların değil “balkon konuşması”nın kişiliğine dönerek yeniden “istikrar” ve “reform” ivmesini yakalayabilir. Yoksa, partisini daha da aşağıya çeker, ülke de çok zarar görür.
Sorumluluk onun üstünde.

Taha Akyol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder