29 Mart 2009 Pazar

Tufan’dan kıyamete

21'inci yüzyılda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü dinamikler ve muharrikler değişti. Zira artık fizik, insanoğlunun eskisi gibi israf içinde yaşamasına imkan vermiyor. Ne siyaset eski siyaset, ne ekonomi eski ekonomi olacaktır. Hayat tarzı ve algısı ve buna bağlı siyaset ve iktisat anlayışı tamamen değişecek. Hem Türkiye hem de dünya açısından 21'inci yüzyıl asimetrik bir yüzyıl olacak. Cahiliyet dönemiyle ilgili anlatılan eğlendirici anekdotlardan birisi helvadan idol yaptıktan sonra acıktıklarında onu tüketmeleridir. Hem tapınıyorlar hem de sonra acıktıklarında onu tüketiyorlar. ABD, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri açık pazar misyonerliği yapıyor. Bu ideolojinin en sonuncu daileri arasında Newsweek editörü Ferid Zekeriya ile birlikte NYTimes gazetesi yazarlarından Thomas Friedman da olmuştur. Ferid Zekeriya demokrasiden önce açık pazara inanır ve bunun fedailiğini yapardı. 11 Eylül'den sonra Bush doktrininin başarısızlığını da bu hiyerarşinin gözetilmemesine bağlıdır. Ona göre İslam dünyası önce açık pazar terbiyesinden geçmeli ve liberal değerleri özümsemeli ardından da demokrasiye geçmeli. Yoksa sandıktan İslamcıların çıkması kaçınılmazdır. Oysa tersi yapılmıştır. Tersinden başlandığı için de süreç Gorbaçov'un reformları gibi yarı yolda çökmüştür. Bir başka liberalizm daisi de Thomas Fiedman'dı. Ancak yeni kitabında artık müdahaleciliğin savunuculuğunu veya rehberliğini yapıyor. Çünkü Bush sayesinde devran değişti. Bir Arapça ibarede söylenen sosyolojik gerçek tecelli etti. İza cavaze's şey'u haddehu inkalebe zıddahu. Bir şey haddini aşarsa tersine döner.

Bush ve Cheney ikilisinin petrol çılgınlığı veya aç gözlülükleri ABD'yi ve onunla birlikte dünyayı iflasa götürmüştür. Yaşanılanlar aynen hadis-i şeriftekileri hatırlatmaktadır. Dicle ve Fırat'ın altındaki hazineler petrol olmalı ve bunu ele geçirme yolunda ABD ve diğer hırslı ülkeler kendilerini tükettiler. Şimdi ise Thomas Friedman alternatif, dönüşebilir ve yenilenebilir enerji çeşitleri üzerinde duruyor. Petrol ve kömüre karşı dünyanın artık daha temiz enerji çeşitleri kullanması gerektiğini ve bunun bir tercih meselesi değil hayat memat meselesi olduğunu söylüyor. Petrol ve kömürün alternatifi güneş, rüzgar ve atom enerjisidir. Bunların kullanılmasını yeşil devrim olarak nitelendiriyor ve bu hususta devletin öncü rolü olmadan insanların temiz enerjiyle geçemeyeceğinden yola çıkarak, devletin müdahale ile pazarı yeniden düzenlemesi ve tanzim etmesi gerektiğini savunuyor. Artık Thomas Friedman'a göre pazar devlete değil devlet pazara yön ve şekil verecek. Aksi takdirde, böyle giderse yenilenebilir enerji yerine yenilenemez enerjinin tüketilmesiyle dünyanın da kendisini yenileyen sisteminin iflas edeceğini ve dolayısıyla türlerin ve sonunda da insanlığın yok olacağını öngörüyor. Kısaca basbayağı kıyametten haber veriyor.

Hot, Flat and Crowded başlığı taşıyan kitabında Thomas Friedman ezcümle şunları kaydediyor. "İnsanlık Nuh Aleyhisselam'dan beri ilk defa bu kadar keskin bir durumla karşı karşıya. İsraf ve onun getirdiği eko sistemin bozulmasıyla birlikte belki de Nuh Aleyhisselam'dan beri ilk defa türler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Artık türleri bir gemiye doluşturup kurtarmak da mümkün değil. Tek farkı bu defa tufanın yani kıyametin insan eliyle yaklaşıyor olmasıdır. Türleri kurtarmak için de yaşam biçimini ve hayat tarzını değiştirmemiz gerekiyor..." Bunun için üç şey öneriyor. İsraftan kaçınmak, temiz enerji ve devlet müdahalesi. Bu hususta küresel bir sefeberlikten de bahsediyor ve Al Gore'un çabalarına değiniyor. Yahudi kökenli Friedman İsrail'de bazı kesimlerin çevre konusunda duyarlılık ve hassasiyet bilinci kazanmaya başladıklarını ifade ediyor. Endonezya'da Kaide'ye destek veren İslami kesimlerin bile bu meseleye bigane kalmadıklarına değiniyor. Lakin Ürdün'de yayınlanan Rey gazetesinden Fehd Fanik çevre konusunda İslam aleminin duyarlılıkta Batı'nın gerisinde kaldığını ve basın yayın organlarında bu meseleye çok da ehemmiyet verilmediğini ifade ediyor. Dolayısıyla 21'inci yüzyıl kendi özellikleriyle geliyor. Bu özelliklerin başında artık kapitalizmin gerilemesi var. Buna mukabil, müdahalecilik marjı artacaktır. Onun dışında insanlık ideoloji yerine dikkatini ontolojik alana teksif edecektir. İdeolojiden ontolojiye geçilecektir. Bu da fıtrata dönüş mecrası kazanacaktır. Dolayısıyla Amerikan istihbarat teşkilatlarının ortak vizyonu olan 2025 Küresel Trendler çalışmasının da gösterdiği gibi, Ortadoğu'da dine ilgi arttığı oranda laiklik gerileyecektir. Dolayısıyla dünya ihtiyarladıkça eko istem de çöküyor. Dünyanın ömrünü uzatmak için eko sistemi tamir etmek gerekiyor. Bu da ancak yeni enerji politikaları ve alternatif enerji kaynaklarının devreye sokulması sayesinde mümkündür. Bundan dolayı Friedman, 21'inci yüzyılda bilgi teknolojileri yerine alternatif enerji teknolojileri üzerine yoğunlaşmak gerektiğini savunuyor. Akıl için yol bir. Şimdi kapitalizm ve liberalizmden irtidat zamanı ama merkezdekiler bundan kaçarken neoislamcılar Taraf gibi anlayışların ve mevkutelerin peşinden gidiyorlar bunu anlamak mümkün değil. Acaba neoliberallerin ABD'den başka kabeleri mi var ?

Mustafa Özcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder