17 Şubat 2009 Salı

‘Biz, demiştik’ korosu...

Davos hadisesinden bu yana üç şey bekliyordum. Geçtiğimiz cuma günü Başbakan, Sivas yolundaki ANA uçağında konuşurken...
Bunlardan ikisi, aynı gün oldu.
Birincisi, Başbakan, ‘Davos’u istismar etmem’,
dedi. Söyledikleri, pazar günü yayınlandı.
İkincisi, İsrail’den çizmeyi aşan bir tepki geldi.
Üçüncü bir beklentim daha vardı.
Bakalım, o da gerçekleşecek mi?
Dünden bu yana, sahne hazırlıklarını duyar gibiyim.
Provalarını siz de, işitiyor musunuz?
Yakındır, ‘biz demiştik’ korosundan çıkan sesleri dinlemeye başlarız.
Yok, kast ettiğim, daha iyisi için eleştirenler değil.
Başbakan, seçim malzemesi olarak ‘Davos’u satmam’, dediğine; gerisini de tarihe havale ettiğine göre, gelin açık açık konuşalım.
İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Başbakan’a, aynayı gösterdi ya...
‘Bak işte, haklı çıktık’ diyorlar.
İyi de, bizim aynaya bakacak yüzümüz yok mu?
Sonra, bunlar ilk kez mi söyleniyor?
Her Nisan ayında, Ermeni soykırımı iddiaları için Washington’daki Musevi lobisinin nazını çekmiyor muyuz?
Yıllardır dünyaya, Kürt meselesi ile terörün ayrı şeyler olduğunu anlatmaya çalışmıyor muyuz?
Kıbrıs’taki varlığımızın barışın da, çözümün de teminatı olduğunu söylemiyor muyuz?
Yoksa kendi kendimize mi inanmıyoruz?
Tekrar soruyorum, suretimizle barışıksak eğer, yüzümüze ayna tutulmasından niye korkalım?
Ama yok...
İlla da, ‘biz demiştik’, diyecekler.
‘İşte, fatura kesildi’, diyecekler.
Bırakın da, aynalarla kavgası olanlar düşünsün.
İsrail’in ordu sözcüsü bile kendi kuvvet komutanlarının sözlerini reddetti.
Yetmez mi?

Çok güzel hareketler bunlar!
Unutmayın, bazı şeylerin fiyatı yoktur.
Bazı şeyler, pazarlığa, müzakereye açık değildir.
Milletlerin vakarı, böyledir.
Onun için diplomaside ‘mütekabiliyet’ esastır.
vize koyana, siz de vize uygularsınız.
Posta koyana, siz de posta koyarsınız.
Diplomasi, simetrik çalışır.
Hatırlayın, Başbakan Davos’ta alttan almadı.
Maruz kaldığı muameleye misliyle mukabelede bulundu.
Bazılarımızın ayranı kabardı, bazılarımız bu işe bozuldu.
Yine aynı şey oldu.
İsrail’li komutan, Başbakan’a ayna gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı, tavır aldı.
Genelkurmay Başkanlığı, ‘orada dur!’, dedi.
Ayranımız yine kabardı.
Simetrik hareketler, bunlar.
Yılmaz Erdoğan’ın kulakları çınlasın, çok da güzel hareketler bunlar.
Bazılarımızın ayranı kabardı. Bazılarımız ise bu işe bozuk.
Niye bozuluyorsunuz?
İsteyin, sizin de ayranınız kabarsın.
Telaşa lüzum yok.
Arada bir taşsa da, dere yatağına döner.
İş, olacağına varır.

Akif Beki

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder