19 Şubat 2009 Perşembe

Sürü Yahut Ümmet Olmak

HALK çok genel bir kelimedir. Halk her zaman millet değildir. Kaliteli, uyanık, şuurlu, gerçekten dindar Müslümanların oluşturduğu topluluğun ismi Ümmet'tir. Halk yığınları millet-i islâmiyye veya ümmet olamamışsa onlar maalesef bir sürüdür.

Bir Müslüman toplumun ümmet olabilmesi için, içinde yeterli miktarda okumuş, tahsilli, ilim ve irfan sahibi vasıflı Müslümanların bulunması gerekir. Tekrar ediyorum, "Yeterli miktarda"...

Ümmet içinde hangi sınıflar bulunmalıdır:

1. Ulema sınıfı. İslâm dininde, Katoliklikte olduğu gibi rühbanlar yoktur ama alimler vardır. Kur'ân-ı Kerîm'de "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" buyruluyor. Yeterli miktarda gerçek icazetli uleması bulunmayan bir Müslüman toplum ümmet olamaz. Gerçek ulema aydınlatır, rehberlik yapar, doğru yolda yürütür, ikaz eder (uyarır). Gerçek İslâm uleması İslâm medreselerinde yetişir.

2. Gerçek şeyhler sınıfı. Gerçek şeyhler İslâm'ın zâhirinden, Şeriattan, fıkıhtan kıl kadar ayrılmazlar. Böyle şeyhlerin, bunların mürid, muhib ve dervişlerinin, tekkelerin ve zâviyelerin bulunmadığı bir İslâm toplumu eksik kalır. Tasavvuf İslâm'ın ahlâk boyutudur.

3. Müslüman münevverler (ziyalılar), Müslüman okumuşlar, Müslüman entelektüeller. Müslüman medyacılar, Müslüman akademisyenler, Müslüman eğitimciler, Müslüman bürokratlar.

4. Müslüman iş adamları, sanayiciler, tabiri caiz ise Müslüman burjuva. Bunlar ilimleri, sanatları, kültürü, İslâmî hizmet ve faaliyetleri teşvik eder ve destekler.

5. Müslüman sanatkârlar.

6. Müslüman edibler.

Kırsal kesim, bedevî kültürü seviyesindeki bir İslâm toplumu ümmet olamaz. İslâm medeniyet dinidir, bedeviyet dini değildir. Bedevîler de Müslüman olabilir ama İslâm onların tekelinde olamaz.

Medenî, örnek, vasıflı, üstün, güçlü bir İslâm toplumunda şehirler, evler, resmî daireler güzel ve sanatlı olur. Ümmet ile zevksiz, biçimsiz, gudubet beton yığınları bir arada olmaz.

Müslümanlar ümmet olurlarsa sosyal adaletsizlik olmaz.

Gerçekten ümmet olan Müslümanlar esareti, zilleti, ikinci sınıf vatandaş olmayı kabul etmezler.

Ümmet demek birlik, ittihad, vifak demektir.

Birbirinden kopuk, irtibatsız bir yığın fırka, hizip, grup, klik... Bu durum ümmet olmanın zıddıdır, tefrikadır.

Ümmet birliktir. O birliğin içinde çeşitlilik olabilir. Birlik yok, çeşitlilik ve kopukluk çok... O zaman ümmet de yok.

Her Müslümana ümmet şuuru, ümmet idraki öğretilmelidir.

Ümmet başsız olmaz. Müslümanların bir İmam-ı Kebir'i, bir Emîrü'l-mü'minîni bulunmalıdır. Müslümanlar bu başa biat ve itaat etmelidir.

İki türlü İmam olur. Hakiki İmam, sûrî İmam. Kur'ân ve Sünnet yolunda ise onlara hizmet ediyorsa sûrî İmama da biat edilir.

İrili ufaklı binlerce cemaat, binlerce hizip ve fırka, binlerce grup ve klik var ama üniter bir hiyerarşi yok, baş yok... Bu durumda Müslümanlar hapı yutmuş demektir.

Ümmet, İmam-ı Kebir, ittihad... Lütfen bu kelime ve kavramları hiç unutmayınız.

Mehmet Şevket Eygi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder