6 Temmuz 2009 Pazartesi

DENİZ GÖKÇE

Kazakistan potansiyeli

Bir gazete yazarı olarak şirketlerin dış davetlerine katılmayı pek sevmem. Kriterim, bana keyif değil, önemli bilgi sağlayacak toplantılara katılmaktır. Örneğin yıllar sonra bir büyük bankamızın Nemrut seyahatine katılmıştım, hayatım değişti, Nemrut hayranı ve 'uzmanı' oluverdim.
Bu sefer de yıllar sonra Menderes Türel'in daveti ile Kazakistan'a gitme fırsatı çıktı. Astana adlı sıfırdan kurulmuş Kazak başkentinde tümüyle kapalı, alttan ısıtmalı yeni inşa edilmiş futbol stadyumu törenle açılacaktı. Törene Cumhurbaşkanı Nazarbayev katılacak ve açılışı yapacaktı ve ünlü Şevçenko, Kaladze, Hakan Şükür ve Hasan Şaş maçta oynayacak, ünlü İtalyan hakem Collina da maçı yönetecekti.
Teknoloji harikası stadı Türk mimarları (Tabanlıoğlu) dizayn etmiş, Türk şirketleri inşa etmişti. Kışın eksi 40 derece, yazın ise artı 40 derece olan bu ülkede stat kapalı olmaya mecburdu. Çim de suni olmaya mecburdu. Dışarısı tüm kış buz tutan Kazakistan'da stat içinin de maç oynanırken 15 derece sıcakta olması futbol keyfi için gerekli imiş!
Ancak benim için esas fırsat, Kazak ekonomisini tanımaktı. Türk iş insanlarının nelere kadir olduğunu görmek için fırsatı kaçırmadım. Bu ülkeyi gerçekten tanımamız gerekli. Çünkü yüzölçümü Türkiye'nin üç misli kadar, nüfusu ise sadece 15 milyon ve petrol, doğalgaz, altın, krom tüm diğer metallerde dünyada zirvede yer alan bu ülke, Türkiye'den daha yüksek bir gelir düzeyine ve dev kaynaklara sahip. İleride de siyasi kavga çıkmazsa, çok öne geçme potansiyeli var.
Kazak-Türk dostluğunun etnik nedenler ve din dışında çok boyutlu bir de temeli var. Nazarbayev'i ilk tanıyan ülke de Türkiye olmuştu ve Nazarbayev ülkemize gelerek Cumhurbaşkanı statüsünde ağırlanmıştı. Nazarbayev ülkenin yarısı Rus, yarısı Müslüman Kazak olması hatta resmi dilin Rusça olması nedeni ile Rusya-Çin-ABD arasından büyük bir denge politikası becermek zorunda, içeride muhalefet ve ideolojik çekişme de var ve bir yandan İsrail ile çalışıyor, diğer yandan da Müslüman ülkeler ile. Ama büyük projeleri hep Türk şirketlerine vermiş.
Bu seyahati organize ederek Kazakistan'ı tanımama fırsat veren Sembol şirketine de müteşekkirim. Bu şirket Fettah Tamince ve ortaklarına ait ve nerede ise Astana'da yapılan tüm dev inşaatları yapıyor. Han Çadırı denen inanılmaz boyutta, çadır şeklindeki ve ünlü İngiliz mimar Norman Foster projesi yapılan dev AVM, (300 milyon dolarlık proje), 200 milyon dolara çıkan kapalı stat, büyük üniversite inşaatı, dev devlet binaları, rezidanslar, Tamince ve ortakları tarafından inşa edilenler arasında. Zaten Rixos otelleri de nerede ise on üç adede çıkmış. Alma Ata'da ve Astana'da Rixoslar. Ukrayna Prykarpattya, Dubrovnik Hırvatistan, Viyana Avusturya, Dubai Birleşik Arap Emirlikleri, Marina West Bahreyn otelleri Belek, Beldibi, Tekirova, Bodrum, Ankara ve Konya'daki otellere eklenmiş.
15 yıl önce sıfırdan inşa edilmeye başlayan ve şu anda Dubai'nin 20 yıl önceki haline benzeyen müthiş bir planla bozkırın ortasında yükselen bu modern ve 600 bin nüfuslu başkentte çalışan büyük firmaların önemli bir kısmının Türk olduğu ve kentin nerede ise tüm büyük ve teknoloji gerektiren projelerini de Türk şirketlerinin yönetmesi önemli. Tabii burada Enka, Alarko veya FİBA Holding gibi büyük şirketler mevcut. Ama yüzlerce daha ufak boyutta Türk şirketi de proje yapmaktalar. Fakat Fettah Tamince 2 milyar dolarlık bir portföye doğru gidiyor. İş modeli de entresan: Kendisi proje oluşturuyor, sonra finansman ortağı buluyor ve proje ortaklık olarak bitiriliyor.
Van kökenli Tamince genel Türk yaklaşımının tersine ortaklıklarla başarılı olmuş, biliyorsunuz ülkemizde kardeşler bile iş ortaklığında birbirlerini yerler. Taminceler dokuz kardeş, gül gibi geçiniyorlar ve birçok da iş ortakları var. Şirketin en yeni yöneticisi ise Menderes Türel!
Yarın Kazakistan'ın ilginç ekonomisini
tanıtacağım.

Dünya turizmi krizde yüzde 8 geriledi fakat Türkiye eksi bile değil

Türkİye'nİn turizmde çok önemli adımlar attığına işaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ekonomik kriz ortamında Türkiye'nin turist kybetmeyeceğini belirtti. Günay şunları söyledi: Dünya Turizm Örgütü'nün bu hafta içinde yaptığı açıklamaya göre, dünyada son 4-5 ayın sonuçlarına göre yüzde 8 gerileme var. Dünyada turizm yüzde 4-6 arasında gerileyecek gibi gözüküyor. Fakat Türkiye eksi bile değil. Türkiye aşağı yukarı geçen yılın seviyesini yakalama eşiğinde. Hatta birkaç puan aşabileceğimiz ümidini taşıyorum. Böyle bir coğrafyanın kıymetini bilmeliyiz, altyapıyı, denizi, karayı planlamamız ve daha iyi korumamız gerekiyor.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder