9 Temmuz 2009 Perşembe

MEHMET ALTAN

Bölünmüş dünyadaki son kuşak

Temmuz ortalamalarının epeyce üzerinde bir sıcak... Üstüne üstlük hatırı sayılır bir nem... Ve hız kesmeyen aşırı yüklü bir gündem... Ergenekon İddianamesi’nden Şincan’daki Uygur vahşetine...


Askeri mahkemeleri yeniden düzenleyen yasanın onayından sanayi üretim endeksine...

Teker teker her konunun peşinden koşmak yerine...

Belki de ne olup bittiğini bize bir tek resimde anlatabilecek olan Obama’nın konuşmasına takılıyorum.

Obama’nın Rus elitlerini yetiştiren ‘Yüksek Ekonomi Okulu’nda yeni mezunlara yaptığı konuşmaya...

* * *

Ama önce...

Dünya basınını ayağa kaldıran ama bizde çok da önemsenmeyen Obama’nın Rusya ziyaretine ait kısa bir değerlendirme yapalım...

Tasdik edilmemiş 2002 Moskova anlaşmasının ardından ABD ve Rusya arasındaki yapıcı ilişkilerin yeniden inşasında ileriye dönük bir adım olarak Başkan Obama ve Medvedev’in bir araya gelmeleri, iyi niyetin çok önemli bir işareti.

Kimi yorumcular, silahlarda indirime gidilmesini, ABD ile Rusya’nın görüşmelere geri dönmesinden daha az önemli bulsa da...

Bu ziyaret, ‘silahçılardan bilgisayarcılara’ geçen ABD iktidarının yeni vizyonunu yansıtmakta...

Nitekim Obama, benim çok önemsediğim ‘Ekonomi Yüksek Okulu’ndaki konuşmasında, bilgisayarcıların kurmaya çalıştığı yeni dünyayı somutlaştırıp, elle tutulur hale getirmekte...

* * *

Moskova ziyaretinin ikinci gününde Rusya Ekonomi Okulu’nun mezunlarına seslenen Obama, hem Rusya ile ilişkiler, hem de genel olarak dış politika alanında ülkesinin yeni yaklaşımlarını anlatan bir konuşma yaptı.

Ama konuşmanın içeriği bu hedeften daha ilerde, gelmekte olan ‘yeni dünyanın’ adresini verir gibiydi...

Obama, Rusya’yı ‘güçlü, refah içinde ve kendine güvenli bir ülke’ olarak görmek istediklerini...

Aralarındaki rekabeti bırakarak her alanda birlikte çalışmaları gerektiğini söylemekle kalmadı, ‘düşman olmak zorunda değiliz’ diye de vurguladı.

Ve ardından, daha önceleri söylense belki pek de kaale alınmayacak ama günümüzü anlamak açısından çok çok önemli şu mesajı verdi:

‘Bölünmüş dünyadaki son kuşak sizsiniz...’

* * *

İkinci Dünya Savaşı sonundaki Yalta Zirvesi’ne atıfta bulunan ve ‘dünyanın tek bir görüşmede paylaşıldığı dönem geride kaldı. 21. yüzyılda ulusların zenginliğini insanları ve onları değerlendirebilme potansiyeli oluşturuyor’ diyen de Obama’ydı...

Hiçbir ülkenin 21. yüzyılın sorunlarıyla tek başına başa çıkamayacağını ya da isteklerini dünyaya dikte ettiremeyeceğini belirten ABD Başkanı, ‘Afganistan ve Irak dahil hiçbir ülkeyi yönetmeye çalışmıyoruz. Halklar yöneticilerini seçme hakkına sahiptir, bizim hoşumuza gitse de, gitmese de’ dedi.

* * *

Obama, üniversite öğrencilerine yaptığı konuşmada Rusya’nın ve ABD’nin beş konuda çıkarlarının örtüştüğünü söyledi:

Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi...

Aşırılıklarla mücadele...

Ekonomik refahın güvence altına alınması...

İnsan haklarının geliştirilmesi...

Ve egemenlik haklarını ihlal etmeden işbirliğinin artırılması...

Obama’nın, SSCB’nin son lideri Gorbaçov’un yanı sıra muhalefetle buluşmayı da ihmal etmemesi aslında vizyonunu anlattığı bu konuşmanın jestüel yanı gibi durmakta...

ABD’nin de insan hakları açısından mükemmel olmadığına değinen Obama, ‘eğer ABD demokrasisi olmasa idi, değil başkan, Afrika kökenli bir Amerikan vatandaşı olarak size hitap etme imkanım olmazdı’ da demekteydi...

* * *

ABD’nin ‘Afrika kökenli’ başkanı Rusya’nın yarınki elitlerine kendi hedeflerini böyle anlatıyor:

Bütünleşmiş, barış ve refah içinde, mutlu bir dünya arzusu.

Dünkü gündemde zor bir doğumun her türlü sancılı sinyali vardı...

Ama ben gelmekte olan ‘yarını’ anlatan, Obama’nın yarını yönetecek olan gençlere söylediği tarihi cümlede huzur buldum:

‘Bölünmüş dünyadaki son kuşak sizsiniz...’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder